YAŞAM SİSTEMİ ve KALİTESİ
Geçmiş ve yaşanılmış yıllarda insanlar “yaşam sistemini, yaşam kalitesini” kendileri belirlerdi.Köylü ürettiği ürüne göre kazanır ve harcardı.İşçi ve memur aylık gelirine göre harcama yapardı.İnsanlar bir tas çorba, ekmek ve peynir ile gününü geçiştirirdi.Bol eti ancak Kurban bayramlarında görürdü.Yumurta bile lüks denebilecek bir yiyecekti.Giyecek ve ayakkabıları bayramlarda giyebilirdi.O zamanın çocukları günlerce bayramlık elbiselerinle çok yatıp kalkıyorlardı. Motorlu araçları görmek bile insana mutluluk verirdi.Köylüler bütün kışlık yiyeceğini yetiştirip hazırlar ve yenecek hale getirirdi.Bunca sıkıntılara rağmen insanlar hem sağlıklı, hem huzurlu, hemde mutlu ve borçsuzdu.Atalarından duyduğu “tasarruf sözlerine” önem ve değer verirlerdi. Ve böylece “yaşam sistemini” kendileri belirlerdi.Tüketen değil,üreten ve üretken bir toplum idi.
Her dönemde aynı aslında insan.Ne varki dünyayı yönetenler insanları “modern ve lüks yaşam” sistemi, her konuda bütün imkanları bizlerin önüne servis ettiler.Bu ürünlere gerçekten ihtiyaç duyduğumuz gibi temelsiz ve gereksiz alış verişler şimdi hepimizi büyük sıkıntılara doğru sürüklemektedir.Biz tükettikçe onlar daha fazla ürettiler.Öylesine ki evlerimiz mobilya, kardolaplarımız konfeksiyon ve ayakkabı, raflarımız kozmetik ürunler ile doldu taştı.Paramız yok bunları almaya dedik, “kredi” verdiler.Kulaklara ve gözlere hoş gelen reklamlar yaptılar, gözlerimizi boyadılar. Bu yıl bunlar çok moda ve markalı dediler, yırtık elbiseler, bu yıl çok moda deyip giydirdiler.Alış veriş arabamıza gerekli gereksiz ne varsa doldurduk sonrada, kredi kartınız varya dediler.Teknoloji israfcısı olduk .Yazıkki ne nefsimizi doyurabildik nede para babalarını doyurabildik.
“Bizi yönetenlerinde” bu konuda etkileri çok büyüktür. Onlar ülkesini ve vatandaşını severse, çalışırsa, üretirse, hepimizin yaşam sistemi ve kalitesi de yüksek olur,
Türkiyede insan ömrü ortalama yetmiştir.Amaaan ne olcak bi daha mı dünyaya gelicez yiyelim içelim düşüncesinin bedeli çok ağır olur. Ben böyle düşünüp yaşayanların sonunu iyi bilenlerdenim.Bu gün kazandığını yarın yersen,israf nedir bilmezsen, tasarruf nedir bilmezsen, kendini ve gelecek neslinini de fakirliğe doğru İtersin.
Yüce dinimiz geyiniz, yiyiniz, içiniz ama “İsraf etmeyiniz” diye buyurmaktadır.Mutlu ve huzur bulmak için olmayan parayı harcıyoruz.İsraf eden önce kendine zarar verir.Lüks tüketim demek, kaliteli yaşam değildir. Önce bu konuda kendimize çeki düzen vermeliyiz. İnsan bedenen ve ruhen sağlıklı ise o kişiler istedikleri şekilde hayatlarına yön verebilir.Devlet vatandaşına, vatandaş da devletine hiç şüphesiz “güvenmeledir”.Sonuç olarak devletimizi yönetenler “yaşam sistemini ve kalitesini” yükseltecek projelerini seçimden seçime değil acilen hayata geçirmelidir….Saygılarımla…
Sözün Özü:İnsanı Yaşat,ki, Devlet, de Yaşasın….