Yerli Tohumun Gücü Dünyaya Meydan Okuyor
Growtech Eurasia Tarım Fuarı’na bu yıl damgasını vuran sektör ‘Tohumculuk’ oldu. Türkiye’nin en büyük yerli tohumculuk firması olan ve 69 ülkeye ihracat yapan Yüksel Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yüksel, “Bugün insanlık için çok stratejik ve elzem olan 2 alan var: ‘Enerji’ ve ‘Tarım’. Dünya genelinde tohum pazarının büyüklüğü 52 milyar dolar ülkemizde ise bu rakam 1 milyar dolar civarında. Türkiye olarak dünya tohum pazarının yüzde 2’sine sahibiz. Gördüğünüz gibi sektörün cirosu rakamsal olarak çok küçük. Bu tek bir petrol şirketinin cirosunun onda birine karşılık geliyor. Parasal büyüklük küçük ama tohum konusu çok stratejik. Dünya’da bağımsız çok az tohum firması kaldı. Birkaç tane büyük tohum firması var ve dünya genelindeki firmaları tek tek satın alıyorlar. Avrupa’da sadece 5-6 bağımsız firma kaldı. Bu dev firmalar bizi de satın almak istediler. Amaçları belli ‘gıdayı kontrol etmek” dedi.
Türk merkezli bir firma olarak dünya genelinde operasyonel bir yapıyı kurduklarını belirten Mehmet Yüksel, “Türkiye’de 5 tesisimiz bulunuyor. Ürdün’de Arap ülkeleri bölge ofisimiz, Ürdün vadisinde 40 dekar deneme istasyonumuz, Yuksel Seed B.V. Holland ve Yuksel Seed Asia Ltd. Pakistan şirketlerimiz bulunuyor. Biz yerli ve ulusal tohumculuğun gücüne inanıyoruz. Firmamızı dünya devlerine satmamız sözkonusu değil. Aksine örneğin Pakistan’ın en büyük tohum şirketini satın alarak adını Yuksel Seed Asia Ltd. Pakistan yaptık. Ayrıca Kanada, Meksika, Polonya ve Kore’de de bölge ofislerimiz bulunuyor. 256 farklı tescilli ürünle 69 ülkeye ihracat yapıyoruz” dedi.
Kritik öneme sahip hiçbir türde dışa bağımlı değiliz. Kendi kendimize yeteriz…
“Gramı altından daha değerli domates tohumları var. Bir ülkenin geleceği bilimdir, katma değerli üretimdir” diyen işadamı Mehmet Yüksel, “Bugün Türkiye’de tohum ıslahı konusunda AR-GE yatırımları olan 8 yerli tohumculuk firması var. Biz okutan hocalarımız ‘Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti. Bu işler çok zor’ derlerdi ama yüzde yüz yerli sermayeli bir Türk firması olarak biz bunu başardık, çevremizdekilere örnek olduk. Firma olarak çalıştığımız sebze türlerinde doğrudan yabancı yatırımcı ya da ortağımız olmaksızın kendimize ait tüm çeşitleri ıslah edip üretiyoruz. Sebze tohumlarında kamuoyunda bilinen Hollanda ve İsrail tohumları bağımlılığı yanılgısının aksine kritik öneme sahip hiçbir türde dışa bağımlı değiliz. Kendi kendimize yeteriz. Bugün yurtdışına kapılar kapansa kimse bize tohum vermese, ki vermeseler bize iyilik ederler diye düşünüyorum; “domates’, ‘biber’, ‘patlıcan’, ‘hıyar’, ‘kavun’, ‘karpuz’,’kabak’ türlerinin hepsine dair tohumlarımız mevcut. Ancak ıslahı yapılmayan ya da ıslahında geri kaldığımız hibrit ıspanak, havuç ve lahanagiller gibi bazı ürünler var. Onları da aşmak mümkün” dedi.
Mehmet Yüksel, 2008 yılında çıkarılan AR-GE Kanunu’nda tam zamanlı 50 eleman çalıştırılması zorunluluğu olduğunu, bununda tohumculuk firmalarını sıkıntıya soktuğunu belirtti ve “Bu konuda yaptığımız girişimler, hazırladığımız raporlar amacına ulaştı ve kanun koyucu bu sayısı düşürerek AR-GE konusunda tohumculuk sektörünün önünü açtı” dedi.